Hatay ili aramıza en son katılan ilimiz. 1939'da Türkiye Cumhuriyeti'ne dahil olmuş. 1937-1939 yılları arasında bağımsız Hatay devleti iken kendi istekleri ile Türkiye'ye dahil olmuşlar.
Hatay deniz kenarı bir il olmasına rağmen Antakya içerde kalıyor, denize kıyısı yok. İçinden Asi Nehri geçiyor. "İçinden nehir geçen şehirler güzel olur" yargısının yıkıldığı yerdeyiz...
Antakya'da kültürel çeşitlilik had safhada. Hepsi beraber barış içinde yaşıyorlar. Tüm Türkiye'ye örnek olması gereken bir hoşgörü tablosuna şahit oldum
Hatay, Çok güzel bir Şehir.Müzeleri, restorantları, gece hayatı, insanları ile güzel cosmopolitik bir Şehir. Künefenin vatani. Kesinlikle,dar sokaklarında gezin dolaşın,modern insanlar. Tavsiye ederim
Uzun carsi mahmutpasanin buyugu,tepsi kebabi icin poc kasap,kunefe icin tartismasizyusuf usta,st symone a kadar tirmanmaya gerek yok,titus tuneli ve plaj gorulmeli,harbiye selalesi bakimsiz ama 1gidin
Müslümanlardan aleviler, sünniler, araplar ve türlü mezheplerin bir arada yaşaması bir yana, hatrı sayılır çoğunlukta Hristiyan ve Musevi de var bu şehirde.
Atatürk caddesinde şöyle bir salınmadan, uzun çarşıda pazarlık yapmadan, harbiyede meze+künefe yemeden ve de Arkeoloji Müzesi'ni gezmeden Antakya'ya gittim demeyin.
Kunefe ve meZeler icin hidroya, doner icin tacettin ustaya, haytali icin affan kahvesine gidin. Arkeoloji muzesini gezin, st pierre kilisesine gecin, uzun carsida pazrlik edin, ara sokaklarda kaybolun